Yürüyorum...
Nerelerden geçiyorum inan hiç bilmiyorum. Yanlış bir kaldırım taşına basıyorum, sendeliyorum. İçimde bir yer, beni sana doğru çekiyor; ya da bana öyle geliyor...
Bir yağmur damlası daha düşüyor kirpiğimin ucuna, seni damlıyorum. Yüreğimin derinine bir ezgi düşüyor, darmadağın oluyorum ; bütün harflerim sen...de çoğalıyor... “sevgilim,” diyorsun, “bedenimin ruhu,”Sızıma sızın değiyor; o ezgi “ayrılamam,” diye ağlıyor. Ya da yağmura öyle geliyor...
...
Mevsimin sert soğuğunda karışıyor, avuçlarının masum sıcaklığı. Sen bana yağmur olup karışıyorsun, ben seni damlıyorum...
Şimdi, bilinci küflerinden kurtulmuş bir yürekle, süresi diğer aşklardan çok
daha uzun olacak bir aşkın ömrünü anlatıyorum, Sana dair yazılanlarda...
Şimdi, bir sayfa dolusu cümlelerle; bir imkansızlığın mucizeye dönüşünü
Şimdi ben, dağıldıkça kurulan yeni düşlerde Sana bakıyorum… Umut; hep var olacak
çünkü...
hayatımı hayat yapan sendin
gerçeklerimi görmemi sağlayan sendin
söyle ben sana nasıl kızıyım
yada sana nasıl kırılıyım
senin öğrettiğin yasamamda
nasıl başka bir yol izleyim
mutlulugu istemeyip
huzuru yarı yolda mı bırakıyım
sen hep yanımda ol
yanımda olki hayatım hep güzel olsun
mutlulugum daim
yaşamam huzurlu olsun
birbirimize
ulaşamayıpta can verirse bedenimiz suçlusu kim oalcak bu aşkın kim olacak bu sevdanın katili
bedenim can veriken senden uzakta ruhum terkederken
bedenimi son sözü söyleyince imam işte ozaman
içimdeki sevgiyi ruhumla gönderiyorum mahsere orda seni
arayıp bulsun yasanmayıp içimde kalan
sevgiyi sana orda yasatsın diye....
Bende artık yalnız içiyorum senin sevdiğin şarabı. Aynaları da kaldırdım
artık sevmiyorum onları.
Bana iyi bir yüz vermiyorlar baktığımda. Bahçemdeki kuşlar da sustu
artık aşkımızı şarkılara vurmuyorlar. Ne olur geri dön artık bebeğim
hayatımı artık siyah beyaz yaşamak istemiyorum...
Rüzgar yüzümü okşayan ellerin, güneş beni ısıtan kollarında ama yoksun sen şimdi esen rüzgarda, ısıtan güneşte…
Şimdi geriye dönüp bakıyorumda, yaşananlar, söylenen sözler hepsi yalanmış. Ama söz dinletemiyorum seni seven, seni özleyen kalbime. Haykırışlarını duyuyorum her seferinde ‘yeter’ diyorum, sözümü dinletemiyoru...m ona.
Aşkım ve nefretim kucaklaşıyor sana her yazışımda ama bakıyorum yazdıklarıma sadece aşkımı, sevgimi işlemişim her satıra. Duygularımı dökmüşüm her sözcüğe. Ama sönük kalmış her satır. Belki bu fikirle daha bir sıkı sarılıp kaleme her şeyi dökmeye, daha bir allayıp pullamaya çalışmışım ama olmamış.
Düşünmeden hiçbir şeyi; çıkmak istiyorum yola sadece kendim, bir kaç kırık eşyam ve senin hayalin. Bunlar yeter bana sonuçsuz yolculuğumda. Düşünmeliyim seni en karanlık gündüzde en aydınlık gecede, parlayan yıldızların altında ya da batan güneşin şevkiyle seni ve yaşadıklarımızı.
Sorsan acaba ne derler benim için? Deli... mi? Divane mi? Âşık mı? aptal mı? Merak ediyorum! Senden kaçmak için çıktığım bu yolculuk yüzünden ne diyecekler bana? Bırakmasaydın ellerimi dokunmaya devam etseydin gözlerinle gözlerime belki de mutlu çift diyeceklerdi bize zavallılar yerine.
Kaç gece oldu sayamadım, seni düşünürken unuttuğum uykuyu ama artık unutturmuyor kendini. Sanırım alınmış biraz, onu sevmediğimi sanıyor. Sen bilirsin uykuyu çok severim. Ama sen gittin gideli gözlerim sana, bedenim uykuya, ruhum aşkına hasret
Aklımı kullanmayı " Beni takmayanı takmamayı " Verdiqim Deqeri Haketmeyen İnsanLarı SiLmeyi " Arkama dönüp bakmamayı ''İnsanları değiştiremeyeceğimi" İnsanların dolduruşuna gelmemeyi " Çamura taş atmamayı Hiç kimse için kendime saygımı yitirecek birşey yapmamayı " Gözyaşlarımın değerini bilmeyi " ve onları değmeyec...e...k şeyler için harcamamayı Bir çift tatlı söze kanmamayı " Ben izin vermeden" kimsenin beni üzemeyeceğini " Kendimin herşeyden " önemli olduğunu " ÖĞRENDİM ''
Konu: Bi DolU şiirler 
Ptsi Kas. 16, 2009 4:39 pm
